Hayatı
1526 yılında İstanbul'da doğduğu tahmin edilmektedir kesin bir tarihi yoktur. Bâki'nin asıl ismi Mahmud Abdülbâki'dir[1]. Aslında fakir bir ailenin çocuğu idi, babası müezzin Çocukluğunda sarraç çıraklığı yapmıştır. Eğitime, ilme olan büyük tutkusu fark edilmeye başlanınca ailesi medreseye devam etmesine izin vermiştir; zira başlarda medreseye kaçak, ailesinden gizli gitmekteydi. Gayretleri ile iyi bir eğitim görmüş, dönemin ünlü müderrislerinden ders almıştır. Eğitimi boyunca şiire olan ilgisi giderek artmış ve güçlü kaleminin ünü de yavaşça yayılmaya başlamıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli medreselerde müderrislik yapmıştır. Hayatı boyunca çeşitli dönemlerde kadılık,kazaskerlik[1] gibi makamlarda devlet hizmetinde bulunmuş, yaşlılığında Şeyhülislam olmak istese de bu göreve getirilmemiştir[2]. 1600 yılında, İstanbul'da vefat etti. 16. yüzyılda şairler sultanı olarak anılan şairimizdir.
Çalışmaları
Bâki Osmanlı'nın en güçlü devirlerinden birinde yaşamıştır, bu da pekâla onun şiirlerine ve şiirlerinde kullandığı temalara yansımıştır. Aşk, yaşamanın zevki ve doğa şiirlerinin başlıca konularıdır. Her ne kadar şiirlerinde tasavvuf etkisi veya tema olarak tasavvuf bulunmasa da, tasavvufta da özel bir mahiyeti olan aşk mefhumunu sık sık konu alması itibariyle, dîvânı mutasavvıflar tarafından çok sevilir. Tekniği güçlüdür, şiirlerinde yakaladığı ahenk ve akıcılık fark yaratır. Dil kullanımında çok yeteneklidir. Şiirlerinde İstanbul Türkçesini başarıyla kullanmıştır. Ahenk ve musikiye önem vermiş;söz seçiminde titiz davranmıştır. Genellikle din dışı konuları işlemiştir. Şiirlerinin oluşturduğu tını, musiki de şiirlerinin farklı bir özelliğidir. Türk, Divan şiirinin dönemin ünlü akımları ve eserleri seviyesine ulaşmasında çok büyük katkısı olmuştur. Eserlerinden biri de Kanunî Sultan Süleyman'ın vefatı üzerine yazdığı "Mersiye-i Hazret-i Süleyman Han" isimli mersiyedir. Bu mersiye hem teknik olarak güçlü yapısı hem de ahengi ve dönemin ruhunu, özellikle edebiyat tarzını, güzel bir şekilde ifade ettiği için en ünlü mersiyelerden birisi olmuştur.
Başlıca eserleri
Dîvân-(4508 beyitlik, en önemli eseri)
Fazâ'ilü'l-Cihad
Fazâil'i-Mekke
Hadîs-i Erbain Tercümesi
Kanuni Mersiyesi
Eserlerinden Örnek
Yârdan cevr ü cefâ lûtf u kerem gibi gelür
Gayrdan mihr ü vefâ derd ü elem gibi gelür
Firkat-ı yâr katı zâr u zebun itdi beni
Döymeyem mihnet-i hicrâna ölem gibi gelür
Uydurup leşker-i uşşâkını ol şâh-ı cihân
Nâz ile salını salını alem gibi gelür
Dil-i pür-hûn elem-i aşkun ile cûş ideli
Çeşme-i çeşmün akan suları dem gibi gelür
Bâkıyâ hangi gönül şehrine gelse şeh-i aşk
Bile endûh u belâ hayl ü haşem gibi gelür