Çocukta rekabet
Rekabet insanın doğasında olan ve uygun şartlarda çocuklar için önemli kazanımlarından söz edilebilecek bir süreçtir.
Çocukta rekabetin uygun olmayan bir sürece dönüşmesi ise tamamen yetişkin odaklıdır. Doğal yaşam ritmi içinde kardeşler ya da arkadaşlar arasında oluşan her türlü mücadele çocukları güçlendirir, karşı koymayı ve karşı koymaya dayanıklı olmayı öğretir. Ancak bazen yetişkinler kendi içlerindeki yetersizlik duygularını ya da kendi bas edemedikleri rekabet hislerini çocuklara yansıtır ve çocuklar üzerinden birbirleriyle yarışırlar. Yetişkin tarafından tetiklenmiş her tür rekabet ortamının kazanan gibi görünen taraf da dahil olmak üzere çocuklardaki yetersizlik hislerini ve başarısızlığa olan tolerans düşüklüğünü arttıracağını unutmamak gerekir.
Yaşam süreci tüm çocuklar için zaten yeteri kadar mücadele şansını vermektedir. Çocuklar kardeşlik ilişkisinde, mahalle ya da sınıf arkadaşlığında birbirleriyle çekişir ve bu çekişmeden hız alırlar. Birinin iyi olduğu taraf diğerini çalışmaya ve başarıya götürür. Kendilerini müdafaa etmeyi, fedakarlık yapmayı ve paylaşmayı öğrenirler. Yaralanma ve yaralama duygusunu iyi anlarlar.
Birbirleriyle ettikleri her mücadelede karşı koymaya dayanıklı olmayı da öğrenirler. Hızlı düşünmeyi, kelimelerle oynamayı ve hazır cevaplılığı prova ederler.
Çocuklar için bu kadar olumlu kazanımları olabilecek doğal süreç yetişkinlerin koydukları hedeflerle oluşturdukları bir platforma çekildiğinde ise durum tamamen çocukların aleyhine dönebilir. Bu noktada çocuklarda yenilmekten korkma, başarısızlığa tahammülsüzlük, güç kaybı ve öfke duyguları oluşabilir.
Doğal yaşam sürecinde oluşabilecek her türlü rekabet ortamı çocukları zenginleştirir. Mücadele çocuklara kendilerini ifade etmeyi, birbirlerinden hız almayı, başkalarının duygusunu da anlamayı kolaylaştırır.
Rekabet çocuğun bataryasını geliştiren bir araçtır, amaç değildir. Rekabet ortamı yetişkin tarafından yaratılırsa kazanan çocuk da dahil tüm çocukların olumsuz etkilenebileceği bir süreç oluşur. Yetişkinler kendi ihtiyaçlarıyla çocukların ihtiyaçlarını birbirinden ayırmayı başarmalı ve yetişkin odaklı yaratılmış rekabet sürecinden çocukları uzak tutmalıdır.
Feriha Şenkaya
Uzman Pedagog