Tanzimat Hazırlık Dönemi
Batı uygarlığına yöneliş, 1839′da Tanzimat’ın 1856′da Islahat Fermanı’nm ilan edilişiyle siyasal ve hukuksal bir nitelik kazanmıştır. Bu sürece damgasını vuran değişiklikler gazetecilik çalışmalarıyla başlar; ilk Türk gazetesi olan Takvim - i Vekayi 1831′de devletçe çıkarılır. Sonrasında 1841′ele çıkarılan yarıresmi nitelikteki Ceride-i Havadis’î görüyoruz. Bu gazetelerde kullanılan dil, yeni bir düzyazı dilinin oluşmasına kaynaklık etmiştir. Kendi çabalarıyla Fransızca öğrenen aydınlar, Batı edebiyatlarıyla ilişki kurdular ve bu edebiyatların tanıtılmasında roman, şiir çevirileri ve adaptasyonlar ( uyarlama ) ile katkıda bulundular. Bu dönemde Osmanlı elçilerinin tuttuğu “Sefaretname ” adlı günlükler, Batı kültürünü tanıtmada, önemli katkılarda bulunmuştur. Şinasi’nin Fransız şiirinden yaptığı çeviriler Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan yaptığı “Telemak” çevirisi bu dönemdedir.
Birinci Dönem Tanzimat Edebiyatı
Bu dönem, demokratik hak ve özgürlüklerin sınırlı da olsa kullandığı zamana rastlar.
1860′da ilk özel Türk gazetesi Tercüman-ı Ahval’ın çıkarılışı ile başlar.
Birinci dönem Tanzimat Edebiyatının özellikleri:
1. Bu döneme ” sanat, toplum içindir.” Anlayışı egemendir. Sanatçılar, bu yüzden, sanatı toplumu eğitmede. Batı kültür öğelerini tanıtmada bir araç olarak görmüşlerdir.
2. Sanatçılar, o döneme kadar edebiyatımızda görülmeyen roman, öykü, tiyatro, makale, eleştiri, gazete, .gibi düzyazı türlerini edebiyatımıza sokarak, düzyazının her alanında eserler vermeye çalışmışlardır. Bu ürünler ilk kez denendiğinden, taklide dayalı olduğundan, sanatsal nitelikleri oldukça zayıftır.
3. Sanatçılar, sade bir dille yazmayı amaçlamalarına karşın, köklü alışkanlıkları nedeniyle bu amacı yeterince uygulayamamalardır.
4. Edebiyatta, Fransız Devrimi’nin yaydığı, yurt, ulus, adalet, hukuk, eşitlik, özgürlük…gibi kavramlar kullanılmıştır.
5. Şiirin konusu genişlemekle birlikte, divan edebiyatı nazım biçimleri ( gazel, kaside, terkib-i bent….) aynen kullanılmaya devam etmiştir.
6. Şiirlerinde, genelde aruz ölçüsü kullanılmaya devam edilmiş ancak, hece de denenmiştir.
7. Divan şiirinde görülen parça güzelliği anlayışı yerini, konu birliğine, bütün güzelliğine bırakmaya başlamıştır. Kasidenin bölümleri kaldırılmıştır.
8. İlk dönem şiirinde, siyasal ve toplumsal sorunlar, şiirin ana konusunu oluşturmuştur.
9. Bu dönem roman ve öyküsü teknik yönden yetersiz, zayıf ve kusurludur. Betimlemeler aşırı ve abartmalıdır. Kişiler, iyi ve kötüler olmak üzere tek yönlü olarak ele alınmıştır. Sanatçılar, kişiliklerini eserlerine yanıtmışlar konuyu yer yer keserek kendi duygu ve düşüncelerini açıklamışlardır.
10. Roman konuları; alafrangalık Özentisi, köle ticareti, görücü usulüyle yapılan evlilikler sonucu yaşanan aile sarsıntılarıdır.
11. Batılı anlamda tiyatro bu dönemde edebiyatımıza girdi. Öncesinde, Karagöz ve Ortaoyunu gibi yazılı metne dayanmayan, sahne ve dekor gibi öğeleri kapsamayan türleri görüyoruz.
Tiyatronun etkisine inanan Tanzimat’ın birinci dönem sanatçıları bu alanda, dil ve sahne tekniği yönünden başarılı örnekler verdiler. Eğlence ile toplumsal yararı birleştirerek toplumsal eğitimi a-maçladılar. Dramları romantizmin, komedileri de klasizmin etkisiyle yazdılar.
12. Divan düzyasının süslü - sanatlı anlatımın, yerini bu dönemde düşünce özü taşıyan bir anlatıma bırakmaya başladı. Cümleler kısaldı ve ilk kez noktalama işaretleri kullanıldı.
13. Tanzimat’ın birinci döneminde gazetecilik önemsenmiş, halkla iletişim kurmada önemli bir araç sayılmıştır.
14. Eleştiri de edebiyatımıza Tanzimat’la girmiştir. İlk dönemdeki eleştiriler, edebiyatımızı modernleştirmeyi, eski edebiyatı yıkarak, yeni edebiyatı yerleştirmeyi amaçlamıştır.
15. Fransız edebiyatını örnek alan birinci dönem Tanzimat sanatçılarının başlıcaları İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Vefık Paşa, Şemsettin Şemsi’dir.
Bu sanatçılardan Şinasi ve Ahmet Vefık Paşa klasisizmin, Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efend de romantizmin etkisinde kaldılar.
İkinci Dönem Tanzimat Edebiyatı
1876′da açılan I. Meşrutiyet Meclisi 1877′de ll.Abdülhamit tarafından, Osmanlı - Rus Savaşı gerekçe gösterilerek kapatılır. Anayasa yürürlükten kaldırılır. Aydınlar üzerinde bir baskı, sürgün ve jurnal dönemi başlar. Bu baskı sonucu yıldırılan, etkisizleştirilen sanatçılar, toplumsal konulan bırakarak bireysel konulara yönelirler.
İkinci dönemin başlıca özelliklen şunlardır:
1. Bu döneme ” sanat sanat içindir” ilkesi egemendir. Toplumu sanat ürünleriyle dönüştürme, bir yana bırakılıp, sanatsal kaygılar ön plana çıkarılır.
2. Şinasİ’nin başlattığı dilde sadeleşme çabaları bütünüyle duraklar. Dil ağırlaşır. Açık anlatım yerini kapalı ve sanatlı anlatıma bırakır.
3. Gazetecilik, ilk dönemdeki toplumsal etki ve işlevini yitirir. Gazetelerdeki siyasal ve toplumsal içerikli yazılar yerini günlük sıradan olaylara bırakır. Toplumsal makalenin yerini de edebi makale alır.
4. Yazılan tiyatro eserleri sahne tekniğine uygun değildir. Oynamak için değil, okunmak için yazılırlar. Bireyin dünyası ön plana çıkarılır. Toplumu eğitici yanı yiter.
5.^Birinci dönemdeki gibi hece denenmekle birlikte aruz yine egemenliğini sürdürmüştür. Birinci dönemde de kullanılan Divan edebiyatı nazım biçimleri bırakılmaya başlanmıştır
6. Şiirin konusu genişletilmiş; ölüm, karamsarlık, aşk, felsefi düşünceler tema olarak seçilmiştir. Sanatçılar, güzel olan her şey şiirin konusu olabilir anlayışını savunmuşlardır. Bu dönem şiiri Servet-i Fünun şiirine de esin kaynağı olmuştur.
7. Roman ve öykü tekniği daha da gelişir. Birinci dönem göre daha nitelikli ürünler vermeye başlamıştır. Betimlemeler ilk döneme göre daha da ölçülüdür. Realizm akımının etkisiyle gözleme önem verilmiş, olay ve kişiler daha gerçekçi anlayışla anlatılmıştır.
8.Nabizade Nazım naturalizmden. Recaizade Mahmut Ekrem ve Samipaşazade Sezai realizmden, Abdülhak Hamit Tarhan ise romantizmden etkilenmiştir.
9. Tanztmatın ikinci döneminde ürünler veren Muallim Naci Divan edebiyatının tek savunucusu-
10.Tanzimat’ın ikinci kuşak sanatçıları, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabızade Nazım, Muallim Naci, Direktör Afi Bey ve Ahmet Cevdet Paşa’dır.
Tanzimat Dönemindeki İlkler
Bu dönemde Türk edebiyatında ve kültüründü birçok ilkler yaşanmıştır.
1) İlk Gazeteler:
a) Takvim-i Vekayi (1831 ) : ilk resmi Türk gazetesi
b) Ceride-i Havadis (1840 ): ilk yarı resmi gazete.
c) Tercüman-ı Ahval ( 1860 ) : İbrahim Şinasi ve Agah Efendi tarafından çıkarılan ilk Türk gazetesi
d) Tasvir- i Efkar (1862) : Bu gazeteyi Şinasi yalnız çıkarmış, yurt dışına çıkmak zorunda kalınca Namık Kemal’ e devretmiştir.
e) Hürriyet (1868 ): Namık Kemal ve Ziya Paşa Londra’da çıkarmıştır.Muhbir ( 1866 ), Basiret ( 1869 ), İbret (1871), Devir( 1872 ) Tanzimat dönemindeki gazetelerdir.
2. İlk Çeviri Roman: 1859da “Telemak” adlı e-seri, Yusuf Kâmil Paşa, Fenelon’dan çevirmiştir.
3. Edebiyatımızda ilk roman : Şemsettin Sami tarafından 1872′de yayımlanan “Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat,
İlk edebi roman : Namık Kemal tarafından 1876′da yazılan “İntibah“.
5. İlk realist romanlar: Samipaşazade Sezai tarafından 1889′da yazılan “Sergüzeşt.
İlk realist roman Recaizade Mahmut Ekrem tarafından 1896′da yazılan “Araba Sevdası“.
6. İlk köy romanı: Nabizade Nazım‘ın 1890′da yazdığı “Karabibik”
7. İlk yerli tiyatro eseri .’Şinasi‘nin 1860′ta yazdığı “Şair Evlenmesi‘
8. İlk öyküler (Hikayeler): a) Ahmet Mithat Efendi‘nin 1870 -1895 arasında yazdığı “Letâif-i Rivayet.”
b) Samipaşazade Sezai’nin 1892′de yazdığı “Küçük Şeyler”
9. Sahnelenen ilk tiyatro eseri: Namık Kemal’in, I.Meşrutiyet öncesi sahnelediği Vatan Yahut Silistre“.
b. İlk Eleştiri Yazısı: Namık Kemal’in 1866′da yazdığı “Edebiyatımız Hakkında Bazı Mülahazatı Şamil’dir.”adlı yazı
11. İlk eleştiri eseri: Namık Kemal’in 1855′te yazdığı “Tahrib-i Harabat”
12. İlk Mizah dergisi: Teodor Kasap tarafından 1869′da çıkarılan “Diyojen”
13. İlk dergi: Münif Paşa tarafından 1861′de çıkarılan “Mecmua-ı Fünun”
14. İlk şiir çevirileri:Şinasi tarafından 1859′da Racine ve Lamartine’den çevirilmiştir.
15. İlk makale: 1860′ta Şinasi tarafından “Mukaddime” adıyla, Tercüman-ı Ahval’de yazılmıştır.
16. İlk noktalama işaretleri: Şinasi tarafından 1859′da kullanıldı.
17. İlk antoloji: Ziya Paşanın 1874′te hazırladığı “Harabat” adlı bu eserde Divan şairlerinin şiirleri yer almıştırr almıştır.
18. İlk günlük: Direktör Ali Bey’in 1871′de yazdığı “Seyahat Jurnali”.
19. İlk köy şiiri: Muallim Naci‘nin ”Köylü Kızların Şarkısı”
ÖNEMLİ NOT:
Bu dönemde yazılan romanların; Batılı, gerçek anlamıyla roman oldukları bile tartışmalıdır. Bunlara “roman denemesi” demek daha uygun olacaktır. Romantizm, realizm ya da naturalizm akımlarının izleri de “etkilenme” düzeyindedir. Sözgelimi “realizmin Tanzimattaki temsilcisi” gibi ifadeler öncelikle Batıdaki bu romanlara ve yazarlarına haksızlık olacaktır. Sonraki yüzyılda dünya ölçüsünde romancılar yetiştiren Türk edebiyatının, Batılı anlamdaki ilk romancısı Servet-i Fünun döneminde ürünler vermeye başlayan Halit Ziya Uşakligil‘dir