Fecr-i Ati Özellikleri
Servet-i Fünun sanatçıları gibi ağır bir dil kullandılar. Toplumsal konular yerine bireysel konuları işlediler. Aşk ve doğa konularını, duygulu ve romantik bir biçimde dile getirdiler. Gerçek olmayan, idealize edilmiş bir doğanın betimlemesini yaptılar. Sembolizm akımının etkisinde kalan topluluk, aruzu kullanmış, serbest müstezat, sone ve terzerima gibi nazım biçimleriyle yazmışlardır. Şiirde müzikselliğe önem vermişler, biçim ve içerik ikililiğini kaldırıp, şiirin anlam İle yapısını kaynaştırmaya çalışmışlardır. Topluluk, düzyazı alanında bir varlık gösterememiştir. En önemli sanatçısı Ahmet Haşim’dir.
Fecr-i Ati Topluluğu
1901′de Servet’i Fünun dergisi kapatıldıktan sonra, topluluk dağıdı ve böylece edebiyat dünyasını 1908′de II.Meşrutiyetin ilanına kadar sürecek bir boşluk kapladı. Servet-i Fünun bıraktığı boşluğu doldurmak amacıyla bir grup hareketi yaratmak isteyen genç sanatçılar 1909′da bir araya gelirler ve adını Fecr-i Ati ( Geleceğin Şafağı ) kodukları bir topluluk oluştururlar. Bu yaşıtlar topluluğunun beğenileri, dünya görüşleri, yetenekleri, amaçlan gerçekte birbirlerinden farklıdır. 1909′da yayımladıkları bildiride, Servet-i Fünun şiirini eleştirdiler. Sanatı “şahsi ve muhterem (kişisel ve saygın ) bir uğraş” olarak gördüklerini belirttiler. Türk edebiyatını daha çok Batılılaşmayı amaçladılar. Büyük iddialarla, hedeflerle yola çıkan bu topluluk her alanda Servet-i Fünun’un basit bir kopyası olmaktan öte geçemedi. Türk edebiyatında da kalıcı bir etki bırakmaktan dağıldı.