Türk Edebiyatı’nın ilk gerçekçi uzun hikayesi ve ilk köy romanıdır. Zehra romanından altı yıl önce yani 1890 yılında Nabizade Nazım tarafından yazılmıştır. Toplumcu tutumuyla günümüz hikayeciliğine yaklaşır. Toprak sorunu, geçim derdi, insanın doğayla pençeleşmesi, yöresel gözlemle Anadolu gerçeklerimizi yansıtan ilk bilinçli hikaye olarak “Karabibik” öncelik kazanır. Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Beyelik köyünde yaşamaktadır. Karabibik, sekiz dönümlük tarlasında yaşamını sürdürmek zorundadır. Tarlasını sürmek için Koca İmam’ın öküzlerini kiralar. Kızı Huri’yi Koca İmam’ın kayınçosu Sarı İsmail’le evlendirebilse öküzleri
Kiralamaktan kurtulacaktır. Sarı İsmail başka bir kızla evlenince bu umudu suya düşer. Tefeci bir Rum’dan yüksek faizle borçlanarak, bir çift öküz alır. Tarlası, öküzleri olduğu için nasıl olsa kızına bir kısmet çıkacaktır. Ve çıkar. Kavgalı olduğu toprak ağası Yosturoğlu’nun yeğeni Hüsey’in sevmekte olduğu Huri ile evlenince, Karabibik, bu mutluluktan payını alır.